Determining Role of Social and Geographical Region in Childhood Criminality
Yavuz Selvi, Adem Aydın, Sultan Kılıç, Pınar Güzel Özdemir
Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences 2011;24:165-166
PDF
Article No: 13   Article Type :  Letter To The Editor

Dear editor;

Micro level factors related to child and his/her family and macro level factors such as social and economic policies, cultural structure of the country, immigration and justice system cause childhood criminality which increased in recent years both worldwide and in Turkey. It is clear that primary targets of governments and specialists working in this field and planning future studies oriented to eliminate factors causing children to commit crime are to detect problems and set their solutions. In this letter, we will present our study which contains clear evidence about economic and cultural factors affecting childhood criminality.

In this study, 289 cases who were sent to Yüzüncü Yıl University Medical School, Department of Psychiatry by legal authorities between 2005 and 2010 and were required legal reports about their perception of legal meanings and consequences of their acts and managing their behaviors related to this act were evaluated according to gender, age, place of birth, examination-report dates, type and characteristics of crime. Two hundred and eighty-eight cases were male and 1 was female. Thirty-eight percent of them were 14, 25% were 13 years old, 20% were 15 years old and 17% were 12 years old. Distribution to years were 26 cases in 2005, 62 cases in 2006, 55 cases in 2007, 49 cases in 2008, 51 cases in 2009 and 46 cases in 2010. Eight of them were admitted twice, one of them was admitted three times and remainders were admitted once. The most common type of crime (187 cases; 65%) was opposition to Petroleum Act #5015-5607 and Act against Smuggling. After these, come intended harm in 10% (29 cases), theft in 9% (25 cases), damaging public property in 5% (15 cases), suspected membership of illegal terrorist organization in 2% (8 cases) and other crimes in 9% (25 cases). Most of the cases were from towns near Iranian border. Ten out of 289 cases did not have ability to perceive the meaning and consequences of their acts (3 cases had border IQ, 1 case had mild mental retardation, 2 cases had moderate mental retardation, 4 cases had other causes).

The most important finding of this study was the highest prevalence of “gasoline smuggling”. Most part of the Turco-Iranian border pass through towns of Van geographically. Cheaper prices of gasoline used in motor vehicles in the neighbor country cause smuggling of these products illegally and by saddle horses and seeing this a way of living. Most of the individuals evaluated in our study came from border towns and 65% of crimes were about gasoline smuggling. In others studies done in our country, it was reported that the most prevalent type of crime was theft (1). In our study, theft was at the third rank with the ratio of 9%. Van is a regional center due to its wide area, population over 1 million and public and administrative services being conducted. Russia, Azerbaijan, Armenia, Iran and Iraq are located in a semi-circle drawn from North-to-south. Presence of border gates and railway connections increase its geo-political importance (2). However, it has a very low rank in socio-economic development with an annual income per capita below the average of Turkey and towns with an average of 8 and 9 people per household (3). These figures support that children take part in gasoline smuggling to raise their low incomes due to poor economic conditions and crimes committed in childhood may vary according to regional conditions.

According to Children’s Rights Convention, except coming to discretion at a younger age by national laws, every human being under 18 years of age is considered as child. There is international legislation such as Children’s Rights Convention and United Nations rules (Beijing rules, Riyadh principles). In our country, Social Services and Children Protection Association (SHÇEK) law and Children’s Protection Law (ÇKK) regulate these rules. Modern approach brought by ÇKK is that children do not commit crime but dragged into crime by others. Basic aim of this approach is to protect the child dragged into crime and take him/her away from the environment which dragged him/her to crime (4,5).

Dear editor, In our study summarized above, although data from only one region were presented and economic status of the families were not detailed, it was aimed to keep some very important issues in the agenda. Learning to earn money by illegal methods due to poor economic conditions at an early age and meeting with legal processes at an early age due to these methods make it absolutely necessary to create solutions on the issue. Furthermore, when producing solutions, the result that geographical, economic and social environment in addition to psychological causes have a determining role in childhood criminality, should be taken into consideration among factors making up the characteristics of crimes committed by these children.

Çocuk Suçluluğunda Sosyal ve Coğrafi Bölgenin Belirleyici Rolü
PDF
Makale No: 13   Makale Türü :  Editöre Mektup

Sayın Yayın Yönetmeni;

Genel olarak dünyada ve özel olarak Türkiye’de son yıllarda artan çocuk suçluluğuna, çocuk ve ailesi ile ilgili mikro düzeyde ve ülkenin sosyal, ekonomik politikaları, kültürel yapısı, göç, adalet sistemi gibi makro düzeyde etkenler sebep olmaktadır. Bu alanda çalışan uzmanların ve devletlerin, çocukların suç işlemelerine neden olacak etkenlerin ortadan kaldırılmasına yönelik yapacakları çalışmalarında öncelikli hedeflerinin, sorunların tespiti ve çözüm yollarının belirlenmesi olduğu açıktır. Biz bu mektubumuzda, çocuk suçluluğunu etkileyen ekonomik ve kültürel faktörlere ilişkin açık kanıtlar içeren bir çalışmamızı sunacağız.

Bu çalışmada, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Polikliniği’ne 2005-2010 yılları arasında adli makamlarca gönderilen ve işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği hususunda adli rapor istenen 289 olgu; cinsiyet, yaş, doğum yeri, muayene-rapor tarihleri, suç türü ve özellikleri konusunda değerlendirildi. Olguların 288’i erkek, 1’i kız’dı. Yüzde 38’i 14, %25’i 13, %20’si 15, %17’si 12 yaşındaydı. Yıllara göre dağılımda, sırasıyla 2005’te 26, 2006’da 62, 2007’de 55, 2008’de 49, 2009’da 51, 2010’da 46 olgu olduğu görüldü. Bunlardan 8’inin ikinci başvurusu, birinin üçüncü başvurusu, kalan diğerlerinin ise ilk başvurusuydu. En sık suç sebebi (187 olgu; %65), petrol kaçakçılığı olarak bilinen 5015-5607 sayılı petrol yasası ve kaçakçılıkla mücadele yasasına muhalefetti. Takip eden suçlar, %10 (29 olgu) kasten yaralama, %9 (25 olgu) hırsızlık, %5 (15 olgu) kamu malına zarar, %2 (8 olgu) yasadışı terör örgütüne üye olma şüphesi ve %9 (25 olgu) diğer suçlar idi. Olguların büyük çoğunluğu İran’a sınırı olan ilçelerden gelmekteydi. 289 olgunun 10’u işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğine sahip değildi (3 olgu sınır zekâ, 1 olgu hafif derecede mental retardasyon, 2 olgu orta derecede mental retardasyon, 4 olgu diğer nedenler).

Bu çalışmada dikkati çeken en önemli sonuç, “petrol kaçakçılığı” olarak bilinen suçun en sık görülen suç oluşudur. Coğrafi bölge olarak İran’la Türkiye arasındaki sınırın büyük kısmı Van’ın ilçeleri iledir. Sınır komşusu ülkede motorlu araçlarda kullanılan akaryakıt ürünlerinin ucuz olması, bu ürünlerin kaçak yollarla ve binek hayvanları aracılığıyla ülkemize getirilerek satılmasına ve bu yolun bir geçim kaynağı olarak görülmesine sebep olmaktadır. Çalışmamızda değerlendirilen bireylerin büyük çoğunluğu sınırdaki ilçelerden gelmekteydi ve suçların %65’i petrolün kaçak yollarla ülkemize sokulması ile ilgiliydi. Ülkemizde yapılan başka çalışmalarda en sık rastlanan suç türünün hırsızlık olduğu bildirilmiştir (1). Bizim çalışmamızda ise, hırsızlık üçüncü sıradadır ve %9’luk bir orana sahiptir. Van, sahip olduğu yüzey alanı, 1 milyonu geçen nüfusu ve yürütülen kamu ve idari hizmetleri bakımından Doğu Anadolu’da bölgesel bir merkez niteliğindedir. Coğrafi olarak kuzeyden güneye çizilecek bir yarım daire içerisinde Rusya, Azerbaycan, Ermenistan, İran ve Irak yer almaktadır. Sınır kapılarının ve demiryolu bağlantılarının bulunması jeopolitik önemini arttırmaktadır (2). Bununla birlikte, kişi başına Türkiye ortalamasının oldukça altında bir yıllık geliri ve ortalama 8 ile 9 arasında değişen hane halkı sayısına sahip ilçeleri ile Türkiye’nin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında arka sıralarda yer almaktadır (3). Bu durum sınır bölgelerde, kötü ekonomik koşullar nedeniyle, çocukların gelir elde edebilme amacıyla kaçak petrolün ülkeye girişinde rol aldıkları ve çocukluk çağında işlenen suçların bölgesel şartlara göre de değişebildiği düşüncesini desteklemektedir.

Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre, ulusal yasalarca daha genç bir yaşta reşit sayılma dışında, 18 yaşın altındaki her insan çocuk sayılır. Çocukların korunması hakkında uluslararası düzeyde, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Birleşmiş Milletler Kuralları (Pekin Kuralları ve Riyad İlkeleri) bulunmaktadır. Ülkemizde ise, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Kanunu ve Çocuk Koruma Kanunu (ÇKK) bu kuralları düzenlemektedir. ÇKK ile getirilen modern yaklaşım, çocuğun bir suçu işlediği yönünde değil, bir suça başkaları tarafından sürüklendiği yönündedir. Bu yaklaşım, suça sürüklenen çocuğun korunmasını, suçtan ve onu suça sürükleyen çevreden uzaklaştırılmasını temel amaç edinmiştir (4,5).

Sayın Yayın Yönetmeni, yukarıda sonuçlarını kısaca özetlediğimiz çalışmada, her ne kadar yalnızca bir bölgenin verilerinin sunulmuş ve ailelerin ekonomik durumları ayrıntılandırılmamış olsa da, çok önemli birkaç konuyu gündemde tutmak amaçlanmaktadır. Kötü ekonomik şartlar nedeniyle yasal olmayan yöntemlerle maddi kazanç elde edilmesi davranışlarının çocuklar tarafından erken yaşlarda öğrenilmesi ve benimsenmesi, bu yöntemler nedeniyle erken yaşta adli süreçlerle tanışılması, konu ile ilgili çözümler üretilmesini zorunlu kılmaktadır. Ayrıca suça sürüklenen çocukların işledikleri suçun niteliğini oluşturan unsurlar arasında, coğrafi, ekonomik, sosyal çevrenin de, psikolojik sebepler gibi belirleyici bir rolünün olduğu sonucu bu çözümlerin üretilmesinde dikkate alınmalıdır.

Anahtar kelimeler :
Düşünen Adam - Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Yayıncı
Yerküre Tanıtım ve Yayıncılık Hizmetleri A.Ş.