Anterior cingulate cortex disconnectivity in high-risk offspring of bipolar patients: a preliminary DTI study
Mert Besenek, Inci Turkan Yilmaz, Handan Guleryuz, Sevay Alsen Guney, Neslihan Inal Emiroglu
Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences
2019;32:203-213
Article No:
4
Article Type :
Research
Objective: Given the shortage of studies done in this field, our aim was to distinguish offspring of bipolar parents between symptomatic and asymptomatic, then to compare neuroimaging findings between groups, thus assessing the early biomarker potential of neuroimaging techniques.
Method: In this case-controlled study, we compared an asymptomatic high-risk group and a symptomatic high-risk group with a healthy control group. Diffusion tensor imaging (DTI) with region of interest (ROI) was used to analyze mean diffusivity (MD) and fractional anisotropy (FA) values in the superior longitudinal fasciculus (SLF) of the frontal cortex, the genu and splenium of the corpus callosum (CC), the cingulum bundle of the anterior cingulate cortex (CB-aCC), and the uncinate fasciculus (UF).
Results: No differences were found between groups for FA and MD in the CC, SLF, and UF, but MD of the CB-aCC was significantly higher in the AHR and SHR groups than in healthy controls. Higher MD values found in the aCC of the high-risk groups may represent cellular damage in that region, regardless of symptomatic status.
Conclusion: Results from this study may suggest candidates that could contribute to the neural underpinnings of a bipolar prodromal phase. Further longitudinal studies with larger sample sizes are needed to map the association of neural development and bipolar disorder-related psychopathology in at-risk youth.
Keywords :
Anterior cingulate cortex, bipolar disorder, diffusion tensor imaging, mean diffusivity.
Bipolar bozukluk tanılı hastaların yüksek riskli çocuklarında anterior singulat korteks bağlantı sorunları: Bir DTI ön-çalışması
Makale No:
4
Makale Türü :
Araştırma
Amaç: Bu alanda yapılan çalışmaların yetersizliği göz önünde bulundurularak çalışmamızda; Bipolar Bozukluk tanılı hastaların yüksek riskli çocuklarını etkilenmiş ve etkilenmemiş olarak gruplara ayırdıktan sonra, gruplar arasındaki nörogörüntüleme farklılıkları ortaya konularak, nörogörüntüleme tekniklerinin biyo-belirteç olarak kullanım potansiyellerini araştırmak hedeflenmiştir.
Yöntem: Olgu-kotrol tipi bu çalışmada; Etkilenmemiş (AHR) ve Etkilenmiş Yüksek Risk (SHR) grubu çocuklar sağlıklı kontrollerle karşılaştırılmıştır. Frontal Korteks’de Superior Longitudinal Fasikül (SLF), Korpus Kallosum’un (CC) Genu ve Splenium alanları, Anterior Singulat Korteks’in Cingulum Demeti (CB-aCC) ve Unsinat Fasikül’ün (UF) Ortalama Diffüzyon (MD) ve Fraksiyonel Anizotropi (FA) değerlerinin hesaplanması için Diffüzyon Tensor Görüntüleme (DTI) yönteminde Region of Interest (ROI) metodu kullanılmıştır.
Sonuç: CC, SLF ve UF için gruplar arasında MD veya FA değerleri açısından fark saptanmazken; CB-aCC’nin MD değerleri AHR ve SHR grubunda kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek saptanmıştır. Yüksek risk grubunun CB-aCC’lerinde saptanan yüksek MD değerleri, semptom durumundan bağımsız olarak, hücresel düzeyde bir hasarlanmayı gösteriyor olabilir.
Tartışma: Çalışmanın sonuçları Bipolar Bozukluk’un prodromal dönemine ait nöral mekanizmalara katkı sağlayan süreçleri açıklamak için yol gösterici niteliktedir. Risk altındaki gençlerde nöronal gelişim ve Bipolar ilişkili psikopatolojilerin tam olarak açıklanabilmesi için, bu alanda yapılacak daha geniş örneklemli uzunlamasına çalışmalara ihtiyaç vardır.
Anahtar kelimeler :
Bipolar bozukluk, diffüzyon tensör görüntüleme, anterior singulat korteks, ortalama diffüzyon